Dünya ile birlikte her şey değişikliğe uğramakta, uzaklar çok yakın olmakta.
Buna globalleşme denilmektedir. Bu globalleşmenin gereği olarak rekabet çok
daha kuvvetlenmiştir.
Bana gore rekabet (ürün kalitesi ve müşteri hizmetleri başta
gelmek üzere) çok sağlıklı bir olgudur. Ne varki doğru yönetilmediği taktirde krizler
oluşturabilir iyi yönetildiği durumunda da büyümeler, birleşmeler, satın
almalar oluşabilir. Her iki koşulda da yeniden yapılanmalar olacaktır.
Değişim sebebi ne olursa olsun, bu değişimleri gerektiği
hızda ve doğru kararlarla tamamlayabilecek liderlere ihtiyaç vardır. Tabiki
buda bilgiyi doğru okuyup yorumlayan ve hızlı karar verebilen yöneticilerin
daha fazla takdir kazanacaktır. Sanki ‘Hayat Öpücüğü’ nasıl bir insanı hayatını
kurtarıyorsa , bu yöneticilerde şirketlerde organizasyonu yeniden
yapılandırarak dinamizmi arttırarak şirketlerin hayatlarını kurtarabilirler.
Tabi bunu yaparken gerektiğinde fikir ve kararların yanlış olduğunu korkmadan
söyleyebilecek, diyolağa girebilecek bilgili insanlardan oluşan bir ekip olması
lazım.
Bu yazdıklarımı, İş dünyasında çeşitli başarılara imza atmış
hem bir girişimci, hemde profesyonel yönetici olarak tecrübelerimden
öğrendiğim. Sizin de markanızı devam ettirmek ve başarılı olmak için ‘Güçlü’
insan kaynağına ihtiyacımız var. Kısaca ‘en büyük hazinemiz insandır’ diyen
şirketler kazanır.
Yüzde 425’lik büyümeyle sektorünü dört’e katlayan Ceva
Lojistik in Genel Müdürü Aslan Uzun bir reportajında ‘Bizim için yatırımların
en büyüğü çalışanımıza yaptığımız yatırımlardır’ diyordu. Yine sektörünün iki
kat üzerinde büyüyen Zurich Sigortanın Genel Müdürü Lutz C. Bauer ise
‘Çalışanlarımızın her koşulda mutlu olmaları ve zurich ailesinin bir parçası olduklarını
hissetmelerini istiyoruz’ diyor.
Sanıyorum bu şirketlerin neden sektorlerinin misli büyüme
yaparak başarıya ulaşmış olduklarını anlamak zor değil. Görüldüğü gibi insan
faktörü başarılarıyı meydana getiren sıralamanın en üstündeki etken.
Bu da ‘Güçlü insan kaynağı = Güçlü şirket’ denklemini kurar.