Bu gün okuduğum bir habere gore İstanbul dünya
genelinde pahalılık sıralamasında ilk 30 dan 58 e düşmüş. Yani İstanbul dünya
genelinde yapılan bu araştırmada ucuzlamış. 30 dan 58 e düşecek kadar ucuzlamak
ne demek? İstanbul’lular bu ucuzlamanın farkında mı? Sorularına cevap
aramayacağım. Diğer yandan bu düşüsün sebebi İstanbul da olmayabilir tabiki,
listedeki diğer şehirlerin geçen yıldan bu yana daha pahalılaşmış oluşuda sıralamayı
değiştirmiş olabilir.
Listede beni ilgilendiren bir başka şehir daha var o
da Kolombiyanın başkenti Bogota. Bu listeye göre Bogota’da yaşamak İstanbul’dan
pahalı. Aslını sorarsanız benim gibi Bogota da yaşayan biri bu pahalılığı
gözlemleyebiliyor. Ev kiralari (2 odalı, güvenli bir bölgede) servis ücretleri
hariç $4.000.000 COP yani yaklaşık olarak $2.000 USD. Otomobil satın almak; 3
ila 4 yaşında ikinci el bir otomobil yaklaşık 10 ila 15 bin USD. Trafik ise RUSH HOUR denilen zamanlarda
başlı başına bir rezillik. Alış veriş de Türkiye’dekinden pahalı. Küçük bir
örnek vermek gerekirse, ülkenin her yanı meyve ile dolu ama 1 kilo meyve almak
Türkiye’dekinden daha pahalı. Bu kadar bolluğa rağmen ürün fiyatları yüksek.
Halbuki
Bogota da İstanbul gibi gelişmekte olan bir ülkenin en güçlü şehri. Yaşam
pahalılığının bu tarz bir şehirde olması çok normal, önemli olan alınan
servisin yeterli ve en azından normal standartlarda olup olmadığıdır. Zaruri
servislerin artık standart olduğu bu yüzyılda teknolojik servislerin mevcudiyeti,
ücreti ve hatta hızı önem kazanmaktadır.
Umuyorum ki
İstanbul ve Bogota hak ettikleri seviyede takdir edilen dünyaca meşhur şehirler
seviyesine ulaşabilirler.