Mantık mı, Anatitik düşünce mi?

İnsanlar hayatlarını rahat yaşamak için didinir dururlar… Rahat yaşamak tabiki herkesin hakkı. Özellikle para vererek aldığınız bir şey de rahat etmek sizin en doğal hakkınız.

Geçenlerde, hiç sevmeme rağmen mecbur bulunarak bir arkadaşımın otomoilini kullanak zorunda kaldım. Emanet malı hiç sevmem, özellikle bu bir otomobilse asla. Parantez içinde böyle düşünmemin sebebi tabiki bir tecrübe, yaşadığım gayet kötü bir tecrüne. Bu otomobilin markası dünyanın her yerinde satılan, Fransız menşeli, meşhur Renault. Türkiyede de dünya üretiminin kıymete değer bir yüzdesi üretilmekte. Çocukluğumdan beri bildiğim bu markayı nedense ben hiç ama hiç sevmedim. Ve hatta bence dünya da iki tip insan var Renault u sevenler ve sevmeyenler, nerde ise Fenerbahçe ve Galatasaray farkı gibi bıçakla kesilmiş çok belirğin bir fark.

Kolombiya da Reneult un montaj tesisleri var. Burda montajı yapılan Renault ların nerde ise tüm parçaları Türkiyede üretiliyor. Türkiye ile Kolombiya arasında ki ihracata baktığımızda Oyak Reno – Bursa Kolombiya ya ihraç eden şirketlerin başında gelmekte.

Tabiki bu bir Türk için guru verici. Ne varki geçen haftadan beri kullanmak zorunda kaldığım bu otomobile her oturduğumda bu data aklıma bile gelmiyor. Tek düşündüğüm şey insan kendi kendine neden eziyet etmek ister ve Renault marka bir otomobil alır oluyor. Özellikle yaşadığımız 21. Yüzyılda herşey insanın zevki ve rahatlığı için üretiliyorken Renault sanki bunlara tamamen karşı daha manuel daha rahatsız otomobiller üretmeye devam ediyor. Tabi bu dışardan benim gibi duyguları ile konulara yaklaşan kişiler için zor anlaşılır bir durum. Ne varki Renault un satış oranlarına bakıldığımızda aslında hiçde yanlış bir yol izlemediklerini görüyoruz. Renault şu anda Kolombiyada otomobil satışlarında 1 numaralı marka. Tabi bu liderlik Renault un 2. Elininde de aranılan bir marka olmasını sağlamış. Otomobil sahipleri araçlarını satmak istediklerinde araçları diğer otolara göre daha az değer kaybediyor.

Öyle ise cevap vermemiz gereken soru şu: duygularımızı dinleyip rahatedeceğimiz bir otomobil mi alalım yoksa, dataları inceledikten sonra analitik düşünüp rahat edemeyeceğimiz bir otomobil almalıyız?