Wednesday, February 20, 2013

Medeniyetler Beşiği Anadolu



Eminim benim başlık olarak kullandığım bu tabiri daha önce duymuşsunuzdur. Birçok medeniyetin kurulduğu Anadolu, her medeniyete bir anne şevkati ile kucak açmıştır. Tabiki her medeniyet bir diğerinden bıçakla kesilmişcesine farklı olmamıştır. İster istemez birbirlerinden etkilenmişlerdir. Buda bize Anadoluda yaşayan en son medeniyet olmamızdan ötürü büyük bir avantaj vermiştir.

1071 yılında geldiğimiz Anadolu bize 942 yıldır vatan olmuş.

Anadolu ile de kalmayıp, Osmanlı İmparatorluğu zamanında ki topraklarımızın genişliği sebebi ile kültürümüz Doğu, Avrupa ve Arap kültürleri ile de buluşmuştur. Öncelerde göçebe hayatı yaşayan bir toplum olarak Anadoluya yerleşmemizle birlikte Türk kültürü ve tabiki mutfağı bir takım değişimlere uğramak zorunda kalmıştır. Örneğin öncelerdeki ağırlıklı olan hayvan ve hayvan mamülleri diyetimize, yerleştikten sonra tarım yapabilecek kadar uzun süreli yerleşim avantajından dolayı tahıl mamülleri de eklenmiştir.

Osmanlı İmparatorluğu zamanında nerde ise 600 yıllık ortak bir imparatorluk altında geçirdiğimiz süre içerisinde gerek batı gerekse doğu kültürleri ile karşılıklı etkileşimler olmuştur. Ne varki her ne kadarda yemekler aynı isimlerle çağrılsalarda lezzetler farklı kalmıştır. İşte bu denli kültürlerin birbirlerinden etkilenip harmanlandığı bir ülkede tariflerinde değişmesi çok normaldir. Yunanistanda yediğiniz baklava Suriyedekinden de Türkiyedekinden de farklıdır.  

Turkish food restoranı diyerek açıkça ifade etmeye çalıştığımız restoranımıza gelen birçok Arap ve Yahudi asıllı müşterilerimiz bize kendi tariflerini vermelerinin sebebi,  yedikleri yemeklerin kendi tadlarına uymamış olmasından ötürüdür.

Bu ufak farklılıklar aynı zamanda bizi hiç bitmeyecek bir tartışmanın içine de itmiştir. Baklavanın, dönerin, kebabın, yoğurdun, ect. kimin tarafından bulunduğu bu yemeklerin hangi orijinden geldiği tartışması hep yapılacaktır. Uzun süredir yurtdışında yaşayan biri olarak bu tartışmalarla veya bu sorularda her zaman yüzleşmekteyim. Sanıyorum en doğru cevap yukarıda ifade etmeye çalıştığım gibi detaylı olarak neden ve sonuç ilişkisi ile konuyu anlatmak. Ne varki birçok seferlerde ben bile bu soruya biraz daha nostaljik ve milliyetçi cevap verdiğimi itiraf etmeliyim.

Avrupaya baktığımızda, avrupa ülkeleri tarih boyunca birbirleri ile iç içe olmalarına rağmen çok fazla karışmamışlar. Örneğin italyanların pizzası veya makarnası Almanların sosisleri hep kendilerine özgü kalmış. Fransızlar italyanların pizzasına benzer bir şey bulmamışlar. Sanıyorum bizde olan bu yemek sentezi Anadoluya özgü.

Bu sebepten dolayıdır ki Türk mutfağı dünyadaki belli başlı mutfaklar arasında ve hatta bence ilk üç de sayılmalıdır.